1 Temmuz 2011 Cuma

Yemek Gazetesi,

Beslenmede yaz günahları

Yaz aylarında meşrubat tüketimi artıyor. Bu, susuzluk hissini azaltmak için başvurduğumuz masum bir girişim.
Ama dikkat etmezsek bu da ciddi bir yanlışa, önemli bir beslenme günahına dönüşebiliyor. Nedeni şu...
İster gazlı, ister gazsız, ister “meyveli”, ister çaylı, ister “kolalı” olsun her türlü meşrubatın ciddi bir şeker deposu ve kalori bombası olduğunun çoğumuz farkında bile değiliz.
Bir kutu meşrubat, yaklaşık 25-30 gram civarında şeker, 100-150 civarında kalori ihtiva ediyor. Çoğunun içindeki şeker de bildiğimiz bakkal şekeri “sakkaroz” değil, nişasta bazlı fruktoz!
Birçok üretici, çoğu meşrubatlarına artık sakaroz yerine saf fruktoz içeren nişasta bazlı şekerleri katıyor. Çünkü bunlar daha ucuz, maliyet bakımından da daha avantajlı.
Nişasta bazlı şeker eklenmiş meşrubatların kilo yönetimini ciddi biçimde zora soktuğu biliniyor. Çünkü fruktoz, insüline gerek kalmadan hücredeki metabolik işlevlerini yerine getiriyor, yani insülin olmadan da kullanılıyor.
Ayrıca fazla miktarda fruktoz, kan yağlarında artışa, karaciğerde yağlanmaya, kan şekerinde yükselmeye ve kilo yönetiminde zorlanmaya sebep oluyor. Kısacası aşırı meşrubat tükettiğinizde kilo almanız yanında, karaciğerinizi yağlandırmanız ve kan yağlarınızı yükseltmeniz de mümkün olabiliyor.
MEŞRUBATTAN ARA ÖĞÜN OLMAZ!
İster nişasta bazlı şekerle, ister bakkal şekeri sakarozla tatlandırılmış olsun meşrubatların hemen hepsi sağlık için ciddi bir fayda da ifade etmiyor. Mesela “yeşil çay” ya da “meyve suyu” konsantreleri eklenmiş meşrubatları “ara öğün” ya da “sağlıklı içecek” diye tüketmek asla doğru bir şey değil. Hele hele “ara öğün” olarak meşrubatı tercih etmek son derece hatalı bir yaklaşım...
Bana sorarsanız, taze sıkılmış meyve suları ve yüzde 100 meyve sularının dışında her türlü içeceğe mesafeli durmakta, bunları ölçülü miktarlarda tüketmekte yarar var. Çok canınız çektiğinde arada bir tadına bakmanız yeterli.
Taze veya yüzde 100 meyve sularını da ölçülü tüketmek lazım. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini yemek daha akıllıca. Çünkü bir bardak yüzde 100 meyve suyunun da toplam fruktoz içeriği -taze sıkılmış olsa bile- oldukça fazla. Bir bardak meyve suyu 25-30 gram fruktoz ihtiva ediyor. Fruktozun fazlası kilo aldırıyor, şekeri, trigliseridi, ürik asidi yükseltiyor...

Fruktoza dikkat!
İnsan bedeni günde 15-20 gramdan fazla fruktozdan hoşlanmıyor. Hele hele 30 gramdan fazlasını kolay kolay tolare edemiyor. Miktar 50 gramı geçti mi de bağırıp çağırmaya başlıyor!
Bir bardak portakal suyu içtiğinizde de 30 grama yakın fruktozu damarlarınıza göndermiş oluyorsunuz. Eğer böyle bir şey yaparsanız, o zaman o gün boyunca asla şeker kullanmamanız, bal, pekmez, reçelden ve meyvelerden uzak durmanız lazım.
Kısacası soğuk yaz içeceklerinin her türlüsünün birer kalori bombası olmanın da ötesinde vücuda gereksiz yere şeker ve fruktoz yükleme riski var.
Bu nedenle ufak tefek sağlık yararlarını bahane ederek meşrubat tüketmenin hiçbir anlamı yok. Özellikle sıcak yaz günlerinde “soğuk içecek” ihtiyacını karşılamak istediğinizde bu konuda daha ölçülü kalmaya ve daha dikkatli olmaya çalışmalısınız.

Diyet içecekler masum mu?
Aklınıza şöyle bir soru gelebilir: Bu durumda tatlandırıcı eklenmiş diyet içecekleri tüketmek daha mı doğru olur? Bana göre bu da akılcı bir yaklaşım değil. Hatta daha da büyük ve tehlikeli bir günah!
Çünkü bugüne kadar hiçbir tatlandırıcının sağlık bakımından güvenceli olduğu kanıtlanmış değildir. Benim önerim, içecek ihtiyacınızı su ile karşılamanız, farklı bir içecek istediğinizde yağı azaltmış ayrandan şaşmamanız, canınız çok çektiğinde de ya taze sıkılmış yarım bardak meyve suyu ya da yüzde 100 meyve sularından biriyle su ihtiyacınızı gidermenizdir.
Keyif için tüketeceğiniz zaman da aşırıya kaçmamanızı öneririm.

Dondurma: Bir top yeter
Fazla miktarda dondurma tüketmeyi de sık yapılan yaz günahlarının arasına yerleştirebilirsiniz. Dondurma her şeyden önce yüksek kalorili bir besindir.
Ayrıca pek çok dondurma üreticisinin süt yerine süttozu, yağ olarak da margarin kullandıkları, dondurmaya gereğinden fazla şanti ve kalori unsuru besinler ekledikleri belirtiliyor. Bir top kaliteli dondurmaya tabii ki pek sözümüz olmaz! Ama siz yine de dondurma tüketiminizi abartmayın.

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU-Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder