1 Kasım 2010 Pazartesi

Zuhal'in Kahvesi


Dostoyevski diyor ki, “birçok insan mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur.”
Son yıllar da gazeteler de, kitaplar da sürekli olarak mutluluk üzerine formüller,reçeteler yazılıyor. Nasıl mutlu insan oluruzun cevapları aranır, araştırmaları yapılır. Günümüz mutsuz insanına en temel kavram olan mutluluk öğretilmeye çalışılır: pozitif düşünce, kuantum, nlp, reiki, yaşam koçluğu,enerji kodlama, nefes terapileri ve daha birçok yeni yöntem ile kişisel gelişimimiz tamamlanmaya çalışılır. Hangi yöntem olursa olsun en önemlisi *mutluluk öğrenile bilir olan* dır, mutluluk bulaşıcıdır ve çoğaldıkça çoğalır........neşeli, keyifli, umutlu biri olabilmek en gerekli öğretidir, kötümser,olumsuz, sorunlu insanlardan uzak durabilmeyi ögrenmek. Kimse mutsuz olmayı istemez ama hep mutsuz olmayı seçer. Mutsuzluk doğal kabul edilir mutlu olmak içinde sebepler aranır.
Budist rahipler hayat meditasyonu yapmanın önemini öğretirlermiş, *Derler ki gece dışarı çıkıp gökyüzüne bakmak bile yetebilir, evrende küçük bir nokta olduğumuzu fark ettiğimizde , hayatta bizim sorunlarımızdan çok daha fazla şey olduğunu anlarız. Nehir kenarında yürüyüp,akan suyun rahatlıcılığına kendimizi bırakabilir ve * her şeyin geçtiği gibi bununda geçeceğini * düşünebiliriz.
Başımıza gelecekleri seçemesek de vereceğimiz tepkiyle çözümlere daha kolay ulaşabiliriz. Hayatımıza nasıl yön vereceğimizi biz belirleriz sorun odaklı mı çözüm odaklı mı yaşamayı seçiyoruz biz belirleriz. Biz elimizdeki kaynaklar ile yaşadığımız hayatı mutlu yada mutsuz inşaa edebiliriz, ne istediğini bilmek kendini tanımak ve hayatıdan memnun olmak en önemlisi. Cennette bile melekler devamlı şarkı söylemez...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder