26 Kasım 2010 Cuma

Zuhal'in Kahvesi

"Hergün sizin başyapıtınız olsun" Jhon Wooden

"Sabah güneşin ışıklarıyla doğdum ve gece uyuduğumda bugünlük öleceğim. Hergünü ayrı bir yaşam olarak sayın" Seneca

Herkes doğru zamanı, yıldızların en parlak, güneşin en tepede, ayın en ışıldayan anını bekliyor.Hayatı yaşamak bir şeylere başlamak için hep bir bahane mi buluyoruz.Ya geçmişe takılı kalıp yada geleceği mi bekleyerek geçiyor. İnsan erteledikçe hayatı kaçırdıkları daha da çok olur.Yarın değil, dün değil bu gün yaşanan.Yaşam da hep büyük önemli şeyler olmak zorunda değil mutlu olmak için belirlenen şartlar belki hiç olmayacaktır.Küçük, basit ama güzel şeylerde mutlu edebilmeli insanı...güneş doğar,çiçekler açar, yıldızlar parlar, kuşlar uçar, yağmur yağar yapmaları gereken ne ise rahat, sorunsuz yerine getirirler. Ama insan dışında huzursuz ve zor olan insan dışında....
Herkesin Keyfi Yerinde çok güzel bir filmdir. Frank Goode, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak için çok çalışırken onların hayatında olmayı başaramamıştır, karısının ölümünden sonra, ülkenin farklı şehirlerinde yaşayan çocuklarını bir araya getirme hevesiyle, yollara düşer. Çocuklarıyla karşılaştığında ise, çocuklarının sürdürdükleri hayatla, kendi bildikleri arasında dağlar kadar fark olduğunu görür.Geriye döndüğünde çocukların hiçbirinin istedikleri mutlu başarılı mükemmel hayatları kuramadığını görür "zamanı geri alabilseydim eğer onlardan daha az şey isterdim onlara sadece mutlu olmak için çalışmalarını söylerdim "der.........
Hayatta hiçbir şey bizim istediğimiz gibi sorunsuz olamaz ve mükemmellik hiç bir zaman yoktur.İnsanoğlunun beklentileri sonsuz kaynakları sınırlı oldukça hep bir şeyler eksik kalacaktır.Hayatı ıskalamak insanın en büyük lüksüdür, hep bir şeyler bahanedir ertelemek için yaşamı ...ölümleri yaşadıkça insan ne çok pişman oluyor yitirilmiş ümitlere,hiç gerçekleşemeyecek ideallere,yaşanmamış sevgilere ...keşkeler çoğaldıkça hayatında geri dönüş daha zorlaşır.Yaşanmamışlıklar yaşlılıkta daha da zor gelir. Duygu Asene ne güzel demişti "hayatta en çok pişman olduğum şeyler pişman olacağım diye yapamadıklarımdır"
Hayatı ertelemek hep bir şeylerin olma ihtimaline göre planlamak mutlu olmak için yarını beklemek en kötüsüdür.İnsanın öğrenmesi gereken en temel şey rahatlayabilmektir.Enerjinin hiç bir yere ne geçmişe ne geleceğe gitmediği şimdiki an da kalabilmektir,olduğun gibi mutlu olabilmek yaşamdan keyif alabilmektir.


kapı ne kadar dar olsa da
cezam ne kadar ağır olsa da
kaderimin efendisi benim
ruhumun kaptanı benim
Henley
Hayat mükemmel değil çocuklar aileler mükemmel değil herşey tam olmak zorunda değildir.Önemli olan yaşayabilmek, olgunlaşmak ,öğrenmek hayatı, toleranslı olmak ömür yolculuksa eğer keyifle yolalabilmek. Beklentiler çok fazla hep bir koşturmaca hep bir kaygı ve telaş mı yaşanan.Cenneti bu dünya da yaşayabilmek.


Eger,yenıden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım oludu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım .
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger ,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM....


Jorge Luis Borges
Arjantin-1985


kısa yaşamışlıklar, yaşamamışlıklardan daha iyidir , geriye dönüp baktığınızda keşkeler,eğerler, amalar çoğunlukta olmasın
insanlar değişir,insanlar mutlu olur mutluluk üzerinde uzmanlaşılacak bir konudur.

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı

Behcet Necatigil

Hayatımızın tek bir başlangıcı vardır,sonunun ise nerede bittiği malüm... araları nasıl dolduracağı insana kalmıştır.Doğarken aldığı ilk nefesi hayatı boyunca içinde tutarmış insan ölürken de o yıllardır içinde tuttuğu nefesi verirmiş. Son nefesini huzurla verebilmeli...







1 yorum:

  1. Jorge L. Borges 'e ait olan yazıyı bende çok severim.Keşke dediği gibi davranabilsek.

    YanıtlaSil