11 Haziran 2011 Cumartesi

Yemek Gazetesi,

ANANAS
Anavatanı Orta Amerika’dır. Günümüzde tüm tropik bölgelerde yetiştirilmektedir.
Bitkiyi Avrupa’ya 1493 yılında Kristof Kolomb getirdi. Avrupa’da bitkiyi yetiştirme denemeleri iklimin uygun olmaması nedeniyle başarılı olmadı. İspanyollar ve Portekizliler ananası sömürgelerinde yetiştirdiler.1865’ten itibaren Avrupalılar ananas ithal etmeye başladı.
Tıbbi Nitelikleri: Bağırsak bozulmalarında, ishalde ve güneş çarpması şikâyetlerinde yardımcı olur, pankreasın çalışmasını destekler, proteinlerin parçalanmasını sağlayarak sindirimi destekler, yaşlılık lekelerinin kaybolmasını sağlar.
Ananasta yüksek oranda bulunan enzim bromelain proteinleri parçalar. Bromelain tansiyonu düşürmekte de etkili olmaktadır. Ayrıca kanın pıhtılaşmasını önlemektedir. Damar duvarlarında biriken çökeltileri çözdüğünden damar sertliği olanlara önerilmektedir. Bromelain iltihaplanmayı önler, bölgesel kas kramplanmalarını çözer, sindirimi destekler.
Taze preslenmiş ananas suyu ateşi düşürmektedir.
Ananas suyu yüz derisini canlandırır.
Kullanıldığı Yerler: Güneş çarpması, pankreas, protein sindirici, ödem, sürgün, yaşlılık lekeleri.
Botanik: Bitkinin boyu yaklaşık 50 cm’dir. Günümüzde 40’a yakın türü tropik ve subtropik bölgelerde yetiştirilmektedir.
Ananas çalımsı, otsu bir bitkidir. Kısa saplı az dallıdır. Yapraklar uzun, sert, dişli kenarlı ve sivri uçludur. Dikildikten 1–1,5 yıl sonra meyvesi oluşmaya başlar. Meyvesi toplan bitkinin ömrü sona erer. Yaklaşık 3 kg olan meyvenin dışı sert ve pullarla kaplıdır. Meyvenin eti liflidir. Meyvenin içinin rengi sarı, portakal veya kırmızıdır.
Nelerinden Yararlanılır: Meyvesinden, meyve suyundan ve kuru yapraklarından yararlanılır.
Toplanması ve Saklanması: Olmuş bir ananas ancak 4–5 gün bozulmadan dayanır. Bu nedenle ithal edilen ananas yarı olgun olarak toplanır. Tam olmuş ananasın lezzeti çok güzeldir. Tam olmuş ananas almalı veya aldıktan sonra birkaç gün olması için bekletilmelidir. Buzdolabına konan ananas olgunlaşmaz, tadı bozulur. Olgunlaşması için sıcaklığı sabit olan bir yere konulmalıdır. Tam olmuş ananas kahverengidir. Üzerine hafifçe bastırıldığında esner. Ananasın dışında bir zedelenme olmamasına dikkat edilmelidir.
Konserve edilen ananasın içindeki vitaminlerin %60’ı kısa sürede kaybolur. Ayrıca enzim bromelain de parçalanarak özelliğini kaybeder.
Kokusu ve Tadı: Meyenin kendine özgü hoş bir kokusu ve tatlımsı ekşi bir tadı vardır.
Yan Etkileri: Ananasta yüksek oranda asit bulunduğundan midesi duyarlı olan dikkatli olmalıdır. Midesinde gastrit, ülser olanlar asidi daha az olan olgun ananas yemekten bile kaçınmalıdırlar.
Olgunlaşmamış ananastaki asit oranı çok yüksek olduğundan dişlere zarar verebilir. Hamilelerin ananas yememeleri ve suyunu içmemeleri önerilmektedir.
Kullanma Biçimleri: İçten ve dıştan uygulanır.
Bitkiden Yararlanma Yöntemleri:
Meyve Suyu: Ucu kesilen meyve soyulduktan sonra dilimlenir ve preslenir. Elde edilen su ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra su banyosunda yaklaşık 20 dk pastörize edilir. Şişeler soğuduktan sonra karanlık ve serin bir yerde saklanır.
Çay:5g kuru yaprağa 100 ml kaynar su eklenir, yaklaşık 30 dk demlenip süzülür, soğutulur. Günde 3 yemek kaşığı içilir.
Çay Hindistan’da bağırsak parazitlerine karşı uygulanmaktadır.
İçindeki Bazı Maddeler: Ananasın içindeki maddeler onu değerli bir gıda ve tedavi maddesi yapmaktadır.
Ananasta B12, biotin ve E vitamini dışında tüm vitaminler vardır. Mineraller yönünden de zengin olup içinde 16 mineral tuzu bulundurmaktadır.
Su (%82), karbonhidratlar, proteinler, şekerler(fruktoz, glikoz, sakaroz), organik asitler(yüksek oranda limon asidi), mineraller (bakır, demir, fosfor, kalsiyum magnezyum, potasyum), vitaminler(B1,B2,B3,B9,C,PP, karoten), enzim bromelain.100 g ananasta 173 mg potasyum,16 mg kalsiyum,17 mg magnezyum,19 mg C vitamini vardır.
Kısa Açıklamalar:
1-)
Deniz tutmasında ananas yenmesi önerilmektedir.
2-)
Bazı bölgelerde afrodizyak olarak kullanılmaktadır.
Taylan Kümeli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder