15 Haziran 2011 Çarşamba

Zuhal'in Kahvesi


Aztekler, kakaoya ilahi bir anlam yükleyerek kendilerine tanrılar tarafından verilmiş bir ödül olduğuna inanmışlar ve kakao ağacına "Tanrıların Yemeği" adını vermişler. 
Aşk, romantizm ve tutkunun meyvesi olarak adlandırılan çikolata Aztekler’de afrodizyak etkisi nedeniyle evlilik ayinlerinde kullanılıyordu.
Çikolatanın dayanılmaz kokusu ve tadı  insanı baştan çıkarıyor. Bu da rahatlatmayı sağlayan mutluluk hormonu (endorfin), seratonin ve noradrenalin salgılanmasını sağlıyor.
İnsanların bu kadar tutkuyla sevdiği çok az yiyecek vardır. Aşk ve çikolata biribirine çok bağlı iki şey. Aşkın beyinde yarattığı etki çikolatanın ki ile aynı... Çikolata kutlamaların özel günlerin başlangıçların olmasa olmazı kız isteme törenlerinin baş misafiri -kristal veya gümüş kaselerde sunulan çikolatalar-  Aşk gibi tatlı, acı, buruk, özel ....Marie Antoinette çikolataya o kadar düşkünmüş ki çikolata ustasını yanında gezdirirmiş gerçi o ekmek yerine de pasta yerdi.........
Azteklerde ve Mayalarda çikolata içmek önemli bir olay sayılırdı. Mayalarda daha çok kraliyet ailesi için uygun görülen bu içeceği sıradan insanlar çok özel durumlarda içebiliyordu. Azteklerde ise yöneticiler, rahipler, rütbeli askerler, onurlandırılmak istenen tüccarlar bu özel içeceği tadabiliyordu.
Casanova çeşitli ülkelere yaptığı seyahatlerde her zaman yanında çikolata paketi taşıyor ve sıcak çikolatasını, iyice çırpılmış ve bol köpüklü seviyordu. Çünkü afrodizyak etkisi var çikolatanın. Araştırmalar, aşkın beyinde enerji ve neşe merkezlerini harekete geçirdiğini ortaya koydu. Tıpkı çikolatanın yaptığı gibi...

Aşk ve çikolata ayrılmaz ikili olarak kabul edilir. Çikolatanın aşkı ateşlemesinden mi? Yoksa aşkın tadının çikolataya benzemesinden mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder