14 Şubat 2011 Pazartesi

Aşka Dair



"İnsan Ruh-eşini gözlerindeki ışıktan tanıyabilir, ezelden beri insanlar gerçek aşkı böyle bulmuşlardır. Yaratılışın özü bir ve tektir, dedi. O özün adı da Aşk’tır. Aşk, pek çok yaşama ve dünyanın pek çok yerine dağılmış olan deneyimi yoğunlaştırmak için bizleri yeniden bir araya getiren güçtür. Ezelden beri var olan Ruh-eşlerimizin nerede olduklarını bilemediğimiz için bütün dünyayı aramak zorundayız. Eğer onlar iyi durumdaysa, biz de mutlu oluruz. İyi değillerse, bilinçsizce de olsa onların acısının bir bölümünü de biz çekeriz. Her şeyden çok da, her dünyaya gelişimizde en azından bir kez karşımıza çıkacak Ruh-eşiyle yeniden buluşmayı gerçekleştirmek zorundayız. Bu buluşma birkaç saniye de sürse, bunu gerçekleştirmekten sorumluyuz; çünkü o saniyeler beraberlerinde, ömrümüzün geri kalanına yetecek yoğunlukta bir Aşk’ta getirirler.
Kadın ya da erkek, Ruh-eşimizi kabullenmeden, hatta farkına varmadan yanımızdan geçip gitmesine de izin verebiliriz. O Ruh-eşini bir daha bulabilmek için yeni bir reenkarnasyonu beklememiz gerekir. Ve şımarıklığımız yüzünden, insanoğlunun kendisine icat ettiği en büyük işkenceyi mahkum oluruz: Yalnızlığa."
BRIDA-Paulo Coelho

Kadın anlatıyor.. "Bir gün bir kafenin köşesinde oturmuş Dorian Gray'in Portresi adlı romanı okuyordum. Bir adam yanıma geldi ve ne okuduğumu sordu. O adam şimdi kocam.. 10 dakika geç gelseydi.. Ya da ben romana dalıp o kadar kalmasam ve kahvem bitince gitseydim.. Ya o gün hiç o kafeye gitmeseydim.. Ya da o gün o hiç gelmeseydi.."
Adam, internetten okuduğu bir ilana bakıp iş için başvuruyor. Bekleme salonunda ayni ilanı okuyup gelmiş bir genç kızla tanışıyor.. Onu bir kahve içmeye davet ediyor ve..
Aşkın 500 Günü (500 Days of Summer) filminden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder