28 Şubat 2011 Pazartesi

Zuhal'in Kahvesi

Hepimiz sürekli bir şeylere bakıyor, bir şeyler okuyor, bir şeyler dinliyoruz ama anlamak istediğimiz kadarını anlıyor, duymak istediğimiz kadarını duyuyor, görmek istediğimiz kadarını görüyoruz. Zaman, yer veya kişiye göre algımız, seçiciliğimiz değişebiliyor. Bakış açısı insanlar arasındaki farkları ortaya çıkaran en önemli şeydir. Her insan dünyaya kendi bakış tarzıyla bakıyor. Aynı aile, aynı çevre, aynı yerde olmak aynı bakışa sahip olmayı gerektirmez. Bazıları yağmurun ardından çıkan gökkuşağını görür bazıları yerdeki çamuru... 
Hayatta bakış açısını olumluya çevirebilmek, bardağın dolu tarafını görebilmek insanın kendine yapabileceği en iyi yatırımdır.
“Buradan bir kova su gibi görünüyor ama bir karıncanın bakış açısından engin bir okyanus, bir filin bakış açısından sadece soğuk bir içecek, bir balığın açısından ise elbette onun yurdu…” Tool Booth
İnsan sadece kendini haklı görmek istesede, her şeyde söz sahibi olmak istesede kendisi ile aynı görüşte aynı fikirde olmayan bir çevrede yaşıyordur. Herkesin kendi gördüğünü anlatmak, onaylatmak istediği bir dünya farklı farklı bakış açılarının olduğu bir dünya... Bazen kendine o kadar inanır ki  insan karşısındakininde aynı şeyi görmemesine farklı yerden bakmasına tahammül edemez. Zorlayarak, ikna etmeye çalışarak karşısındakine kendi bakış açısını göstermek ister insan. Ama baktığı noktada gördüğü şey hep aynıdır ikna olmak istemez.  "Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine “empati” adı verilir. Empati yapabilmek zor bir yetenektir, olgunlukdur, tarafsızlıkdır. Herkes kendini haklı görür kendine inanır.  

Bazen rahat bırakmak en doğrusudur, zamanı gelmediyse, taşlar yerine oturmadıysa, bir şeyler denk gelmediyse bakış açısıda değişmez.
Dalai Lama bunu şöyle açıklamaktadır: "Olaylara farklı açılardan bakmak çok yararlı olabilir. Bunu uygulayabilmek, zihinsel bir huzur geliştirmek için belli deneyimler, belli trajediler kullanılabilir. Kişi, her olayın, her durumun farklı yönleri olduğunu anlamalıdır. Her şeyin göreli bir doğası vardır. Sorunlar baş gösterdiğinde, genellikle sorunlara bakış açımız daralmaktadır. Tüm dikkatimiz, bu sorun hakkında endişelenmeye yönelir ve bu tür zorlukların sadece bizim başımıza geldiğini düşünürüz. Bu durum, kişiyi, sorunu daha da zor hale getiren bir tür kendini yıpratmaya götürmektedir. Bu olduğunda, olayları daha geniş bir açıdan görmenin kesinlikle daha yardımcı olacağını düşünüyorum. Örneğin, benzeri ve hatta daha kötü deneyimler yaşayan başka pek çok insan olduğu bilinmelidir. Bakış açısını değiştirmek, bazı hastalıklar ya da acı söz konusu olduğunda da yardımcı olabilir. Tabii ki, acı ortaya çıktığında, zihni sakinleştirmek için her zamanki meditasyonlarımızı yapmak genellikle çok zor olmaktadır. Fakat, kıyaslamalar yapabilirseniz, durumunuzu farklı bir bakış açısından görebilirseniz, bu yaklaşım bir şekilde yararlı olabilir. Gözünüzü sadece belli bir olaya dikerseniz, o olay gittikçe daha büyük görünmeye başlar. Eğer bir soruna çok eğilirseniz, üzerinde çok fazla yoğunlaşırsanız, size var olan sorun denetimden çıkmış gibi görünür. Fakat, bu olayı daha büyük başka bir olayla karşılaştırırsanız, aynı soruna belli bir mesafeden bakarsanız, o zaman daha küçük ve daha az bunaltıcı görünür."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder