3 Ocak 2011 Pazartesi

Zuhal'in Kahvesi

"Seni anlayan biri ile konuş,anlaşılmıyorsan da sus; sus ki konuştuğun kişiye bir de kendini anlatmak zorunda kalmayasın! Ne kadar söylersen söyle, bütün söylediklerin karşındakinin anlayabiliği kadardır."Mevlana

Konuşma, insanın çevresiyle doğrudan iletişim kurmasının en önemli yoludur. Konuşma için sesli düşünme de denir. Buna göre insanlar, düşüncelerini başkalarına seslerle iletirler. Etkili konuşmak da kendimizi ifade etme yeteneğimizle ölçülür. İnsanlar konuşa konuşa anlaşırmış ama insanın ne konuştuğu değil karşısındakini ne anladığı önemlidir. 
“Dil, keskin bir kılıçtır. Nasıl keseceği bilinmez. Söz geri döndürülmesi çok zor bir ok gibidir. Dil harekete geçmeden, sözü söylemeden önce dikkat et."
İletişimin ilk kuralı sözlü olarak yapılandır, ama doğru ve özlü konuşarak yapılan iletişim en önemli kuraldır.Başarılı bir iletişimin şartı dinlemesini ve dinletmesini bilmektir. Bazı insanlar çok konuşur boş konuşur sadece kendileri konuşur bazıları ise sadece dinler hiç konuşmaz..........İnsanların ilişkilerinin, sosyal hayatlarının temelini doğru iletişim oluşturur.İnsanların öğrenmeleri gereken en temel şey etkili konuşmak ve dinlemek.İnsanlararası ilişkileri düzenlemede yerinde bir konuşma, oldukça önemli etki gücüne sahiptir. Konuşma biçimi ile insan ilişkilerini yönlendirip, olumlu veya olumsuz bir yere sürükleyebilir.Dinlemek kendini konuşana tam vererek dinlemek öğrenme yollarını başında gelir.Nasıl okuyarak başkalarını duygularını düşüncelerini öğrenebiliyorsa insan etkili dinleme ile de anlatılanları kavrayıp, yeni şeyler öğrenebilir.Duymak ve dinlemek arasında çok fark vardır, karşıdaki konışurken sadece sesler duymak yetersizdir.Dinlemek beceri ister duyduğunu anlamak gerekir, ne anlatılıyor fark etmek gerekir.Genellikle insan biri konuşurken dinler gibi yapıp kendi söyleyeceklerini hazırlar.Herkesin her konuda her zaman bir fikri vardır ama bazen sadece kendine saklaması gerekebilir.Susarak da dinleyerek de cevaplar verebilmeli...
"Kapalı ağza sinek kaçmaz" bazen konuşmanın anlamsız ve gereksiz olduğu zamanlar vardır. Susmak daha mantıklıdır, kelimeler her zaman doğru anlaşılamaz. "söz gümüşse süküt altındır"
Victor Gabon;  “Söz, ilaç gibidir. Azı tedavi eder, çoğu öldürür ”
Alexandre Dumas “Uzun konuşma, bizi ana fikirden uzaklaştırır.”
Dalai Lama der ki: “Sessizliğin bazen en iyi yanıt olduğunu hatırlayın”
Düşünerek konuşmak bir erdemdir. İnsan beyni aynı anda yüzlerce düşünceyi dilinizin ucuna getirebilir fakat bunların çoğunun söylenmesi gerekmez.  Çatışmayı gerektirmeyecek kadar az ve öz konuşmak yeterlidir. Bir şey söylemeden önce söylenecek sözün nasıl bir etki yaratacağını düşünmek gerekir. Ağzından çıkanı önce kulağın duymalı...
"Tanrı bize çok işitelim diye iki kulak ve az konuşalım diye bir ağız vermiştir."Diogenes

1 yorum: