27 Ekim 2010 Çarşamba

Kitaplar


HAYATIN KAYNAĞI
"Binlerce yıl önce, birisi ateş yakmasını keşfetti. Herhalde insan kardeşlerine ateş yakmayı öğretti diye, o ateşte yakmışlardır onu. İnsanların korktuğu bir şeytanla iş birliği yapan kötü biri olarak görülmüştür.Ama ondan sonra, insanların ısınmak için, yemeklerini pişirmek için ,magaralarını aydınlatmak için bir ateşi olmuştur.O adam onlara akıllarına gelmeyen bir hediye bırakmış karanlığı yeryüzünden kaldırmıştır.Yüzyıllar geçmiş derken biri tekerleği icat etmiştir.Herhalde o insan kardeşlerine öğrettiği tekerleğin çarkında parça parça edilmiştir.Yasak şeylerle uğraşan bir küstah olarak görülmüştür.Ama ondan sonra insanlar artık ufukları aşarak yolculuk edebilmeye başlamışlardır. Bu adam onlara akıllarına gelmeyen bir hediye bırakmış, dünyanın yollarını açmıştır"
"Yüzyıllar boyunca ortaya çıkan bazı adamlar, yepyeni yollara doğru ilk adımlar atmışlar, bunu yaparkende kendi vizyonlarında başka bir silaha sahip olmamışlardır.Büyük yaratıcılar sanatçılar, düşünürler,bilim adamları,mucitler...hep çağlarının insanlarına karşı tek başlarına durmuşlardır.Bu kişilerin tek gerçeği kendi amacı olmuştur.Kendi gerçeği, kendi usulünde yapabilmesi, başarabilmesi...odur onun hayattaki amacı..."
"Kolektif beyin diye bir şey yoktur. Kolektif düşünce diye bir şey de yoktur. Bir grup insanın vardığı anlaşma, ya bir uzlaşma, ödün verme sürecidir, ya da birçok bireysel düşüncelerin bir ortalamasıdır. İkincil önem taşıyan bir şeydir. Birincil eylem.. yani mantık yürütme süreci... bir tek kişinin tek başına yapması gereken bir şeydir. Yemekleri bir sürü insana paylaştırabiliriz. Ama kolektif bir midede sindiremeyiz. Hiç kimse kendi ciğerlerini, başkasının yerine solumak için kullanamaz. Hiç kimse kendi beynini, başka birinin yerine düşünmek için de kullanamaz. Vücudun ve ruhun bütün işlevleri bireysel ve özeldir. Paylaşılamazlar ve devredilemezler."
"Hiç kimse başkaları için yaşayamaz. Vucüdunu paylaşamadığı gibi ,ruhunu da paylaşamaz.Başkaları için yaşamaya kalkan kişi bağımlıdır."
"İnsana en yüce sevabın , başarmak değil , vermek olduğu öğretilmiştir. Oysa insan yaratılmamış şeyi veremez.Yaratma dağıtımdan önce gelmek zorundadır, yoksa dağıtılacak bir şey bulunamaz."
"İyilik ve kötülük kutupları açısından, iki kavram sunulmuştur ona. Biri bencillik, öbürü de hayırseverliktir. Bencilliğin anlamı başkaların kendisi için feda etmek olarak tarif edilmiştir. Hayırseverlik ise kendini başkaları için feda etmektir denmiştir. Bu durumda insan her iki halde de diğer insanlara bağlanmış, kendisine iki acıdan birini çekmesi söylenmişitr. Ya başkalarının uğruna kendisi acı çekecektir, ya da kendisi uğruna başklarına acı çektirecektir. Sonunda insanoğlunun kendi acılarından zevk alması gerektiği de söylenince, tuzak iyice kapatılmıştır. İnsan artık mazohizmi kendi ideali olarak kabul etmek zorunda kalmıştır, çünkü bunun karşısına ancak sadizm vardır. İnsanoğluna oynanan en küstahça oyun bu olmuştur. Bağımlılık ve acı çekme bu yolla hayatın temelleri haline getirilmiştir. Seçenekler kendini feda etmekle tahakküm etme arasında değildir. Seçenekler bağımsızlıkla bağımlılık arasındadır. Yaratıcının kuralı ya da elden düşmecinin kuralıdır. Bu temel bir sorundur. Bir ölüm kalım sorunudur. Yaratıcının kuralı, insanlığın var olmasını sağlayan mantıklı zihnin ihtiyaçları üzerine kurulmuştur. Elden düşmecinin kuralı ise sağ kalmayı beceremeyecek insanların ihtiyaçlarına dayalıdır. İnsanın bağımsız egosundan doğan herşey iyidir. İnsanın insana bağımlılığından doğan herşey kötüdür. Bencil kişi salt anlamda bakıldığında başkalarını feda eden kişi değildir. Başkalarını herhangi bir şekilde kullanma ihtiyacının üstüne çıkmış kişidir. Onun işlerliği, diğer insanların kanalıyla değildir. Birincil anlamda onlarla ilgilenmemektedir. Amacı da düşüncesi de arzuları da enerjisinin kaynağı da hep onların dışındadır. Bir başka kişi için var olmakta değildir. kimseden de kendisi için var olmasını istememektedir. İnsanlar arasında oluşabilecek tek kardeşik, tek karşılıklı saygı bu yolla olabilir. "
"İnsanın değeri kendinden gelir , başkaları için neler yapıp neler yapmadığından değil. Kişisel gururun yerini alabilecek hiçbir şey yoktur. Bağımsızlıktan başka da bir kişisel gurur standardı yoktur"
"Dünya yüzündeki ilk hak , ego'nun hakkıdır.İnsanın ilk görevi kendine karşıdır."
"Bir insanın diğer bir insana yapabileceği tek iyi şey , o kişiyle doğru dürüst bir ilişki kurabilmesi için tek yol ...elini çekmektir"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder