26 Ekim 2010 Salı

Yemek Gazetesi


Domatesin ilginç bir tarihi vardır. Bolivya ve Peru da yabani sarı renkli bir domates türü bulunmuş ve sonra Meksikada yetiştirilip, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinden sonra Avrupa'ya gemilerle gönderilmiştir. İtalyanlar sarı renginden ötürü onu altın elma olarak adlandırdı, ama çok geçmeden kırmızı türleri ortaya çıktı. Domates Amerika'da ilk defa Thomas Jefferson tarafından yetiştirildi. Ama pek çok insan zehirli olduğuna inanarak yemeyi reddetti, ta ki 1900'e kadar. Uzun zaman önce, pek çok Avrupalı için aşk elmasıydı, çünkü insanları romantik yaptığına inanılıyordu. Dünyada pek bilinmeyen bu meyve çok etkilidir.
Domates, 18. yüzyıl sonu Osmanlı mutfağına yabani olarak giriyor. Sonradan aşılanıp, domates haline geliyor. İlk hali de kiraz domates boyutlarında. O zamanlar, domates yeşilken tüketiliyor. Dolması, çorbası, zeytinyağlısı yapılıyor. Kırmızıya döndüğünde de çöpe atılıyormuş.
Domates de A, B6, B1, C vitaminleri ve yüksek miktarda Likopen bulunmaktadır. Likopen’in bir antioksidant olarak değişik kanser türlerine ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır.Domatesin yararları : Cildi koruyor, yaşlanmayı geciktiriyor.Kolesterolü düşürüyor Kanama eğilimini azaltıyor damar duvarını genişletiyor Katarakt oluşumunu geciktiriyor romatizmal sorunları azaltıyor Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder