10 Eylül 2010 Cuma

Yemek Tarihi - 2



** Avrupa'da "iyi yemek"e gösterilen ilginin bir akıma hatta bir tutkuya dönüşmesi Rusya'yı da etkiledi. Çar Peter (1682-1725) gençliğini Paris'te güzel sofralara aşina olarak geçirdikten sonra ülkesine dönerken usta Fransız aşçılarından birkaçını yanına aldı ve Rusya'da Fransız mutfağından oldukça farklı bir mutfağın gelişmesini sağladı. Bu fark ise, Rusya'nın av hayvanları, balık ve sebze çeşitliliğinden kaynaklanıyordu. Ruslar Fransızlara göre daha iştahlı, daha içkiciydiler. Yemek stillerinde bu fark kolaylıkla gözlemlenebiliyordu. Ancak kısa süre içinde yüksek standartlı ve ulusal özellikler taşıyan bir Rus mutfağı çıktı meydana. Tabii Ruslar da Fransızları Strogonoff, havyar, borç çorbası ve votka ile tanıştırarak şükran borçlarını ödediler.

** Dondurmanın çok eski bir geçmişi vardı oysa. Bugün elimizdeki belgelere göre, en eski kayıt Perslere kadar uzanıyor.Yüksek dağların tepesinde kazılan çukurlarda biriktirilen karlar, kaymak, bal ve diğer tatlandırıcılarla karıştırılır, sonra bu karışım yine karlarla örtülür, özel olarak bu iş için seçilmiş koşucu tarafından krala sunulmak üzere yemek sonuna yetiştirilirdi. Kartacalılar dondurma yapımını Perslerden öğrendiler. Kartacalılar tarafından Sicilya'ya getirilen dondurma, oradan da Floransa'ya geçti.Marco Polo 14 yy da Makarnayı ve dondurmayı Çin'den alıp İtalyaya getirmiştir.

** patates'i Avrupa’ya ilk olarak 16. yüzyılda İspanyollar götürür
1846’da İrlanda’da “büyük patates kıtlığı” baş gösterdiğinde, yarım milyon kişi dünyanın gözü önünde açlıktan ölür

** 16. yüzyıl, Avrupa'nın Colomb'un denizaşırı keşfedilmiş yerlerden ve diğer kaşiflerin Ortadoğu ve Asya seferlerinden dönerlerken getirdikleri hindi, patates, mısır, yeşil ve kırmızı biber, domates, kahve ve çikolata (kakao) ile tanıştığı yüzyıldır. Fransa, o dönemde henüz kaliteli yemekleriyle ünlenmemişti. Ortaçağ Fransasında yemekler pek özenle hazırlanmıyordu, İtalya'da Roma İmparatorluğu döneminden kalma mutfak kültürü, bazı zengin ailelerin mutfaklarında yaşatılıyordu yalnızca. Bu mutfak da bütün görkemini Akdeniz ülkelerinin zengin gıda maddelerine ve pişirme tekniklerine borçluydu

** Amerikanın Kolomb tarafından keşfinden sonra kadar hayatımızda yer edinen şeyler; domates, patates, kakao (dolayısı ile çikolata), papağan, vanilya, patates, kakao, tütün, pamuk, şeker pancarı ile tanışıldı.

** Çatal kullanımı 16-17 yy.'da yaygınlaştı, elle ve parmakla yemek yeniyordu... Sofra tarihinde ilkin bıçağın, sonra kaşığın ve en sonra da çatalın yer aldığını görüyoruz.

** Çikolata Mayalar tarafından İspanya kralına armağan olarak 1544 de getirildi.

** Amerika keşfedilmeden önce kakao taneleri o kadar değerliymiş ki para yerine kullanılırmış. Aztek Mitolojisine göre Kakao ağacı cennette yetişen “ İyilik ve Kötülük ağacının” yeryüzündeki temsilcisidir.Kakao taneleri o kadar değerlidir ki alışverişte dahi kullanılmıştır. 10 kakao tanesine bir tavşan, 100 kakao tanesine bir köle, 3 kakao tanesine bir hindi yumurtası satın alınabiliyormuş Efsaneye göre, Aztek kralı Moctezuma günde 50 fincan çikolata içiyordu. Azteklerde ve Mayalarda çikolata içmek önemli bir olay sayılırdı. Mayalarda daha çok kraliyet ailesi için uygun görülen bu içeceği sıradan insanlar çok özel durumlarda içebiliyordu. Azteklerde ise yöneticiler, rahipler, rütbeli askerler, onurlandırılmak istenen tüccarlar bu özel içeceği tadabiliyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder